Poems

Galata

Bir kuleye sevdalıyım

Gece vakti ekseninde 
mıknatıslı gibi dönenen 
fosforlu beyaz martılardanım
 
Bir kadraja sığdık siyah-beyaz 
Uzatmalı sonbahardı serin ve ışıklı 
Sevdalım heybetliydi
taş ve kökten uzun bir hikâye, sonu hep 
bende bitti
 
Alışkanlık olmuştu vapurda başımı kaldırıp 
onu arıyordum, oradaysa daha
sıramı savıyordum
 
Zordu tabii ne sandınız 
bu şehirde öğütülmeden tek parça kalabilmek
her şey yıkılırken
zamansızca ayakta kalan bir oydu
Ve ona baktıkça sorardım kendime, sahi 
benim kalbim niye hep böyle toydu
ki biz buna kısaca enayilik diyorduk 
aramızda ve gözümüzden yaş gelene kadar 
gülüyorduk
 
Rüzgârın kulesi derdim ona
En tepede insan, bulutlara komşu 
İstanbul fır dönerdi etrafında dolandıkça 
Yüzyıllarca öncenin taşları kayardı 
bugünün yağmurunda
“Gökyüzünü Galata’ya indirip 
bir ömür yaşayalım mı?”
diye bir duvar yazısı
bana sorsun isterdim yazan her kimse 
önünden her geçtiğimde
 
Kollarımı açıp sarıldım
Taştan sevgili ısındı avuçlarımd